Makale

KANSER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Basit bir hücrenin kanser hücresine dönüşümü çok basamaklı bir olaydır (1). Bu olay; yıllar içerisinde değişen hücrede meydana gelen genetik değişiklikleri içerir. Kontrolsüz çoğalma ve birikim sonucunda da tümör meydana gelir (1). Bağışıklık sistemi tarafından tanınan tümör hücreleri büyük olasılıkla yok edilirken; bağışıklık sisteminden gizlenmeyi başarabilen hücreler kaçarlar ve yaşarlar. Bağışıklık sisteminden kaçmayı ve mikroçevreye uyum sağlamayı başaran tümör hücreleri, bağışıklık sistemi hücrelerine karşı dirençli hale geçerler. 

Hepsini Oku

HIV VE AIDS

AIDS, HIV enfeksiyonu ile karakterize immün supresyon ile ortaya çıkan fırsatçı enfeksiyonlar, malign tümörler, aşırı zayıflama ve santral sinir sisteminde (SSS) dejenerasyon ile karakterize bir hastalıktır.

Hepsini Oku

OBESİTE VE ASTIM

Klinik pratik yaşantımızda obez-astım fenotipi giderek artan sıklıkta karşımıza çıkmaktadır. Epidemiyolojik çalışmalar da astımlı hastalarda obezitenin astım prevalans ve insidansını artırdığını göstermektedir. Ayrıca obezitenin astım klinik ağırlığını da artırdığını gözlemlemekteyiz.

Hepsini Oku

ÜRTİKER

Ürtiker lezyonları deriden kabarık, kaşıntılı, ödemli, yuvarlak, kızarık, oval şekilli lezyonlardır. Genellikle, orta kısımları soluktur. Boyutları birkaç milimetreden santimetreye kadar değişir. Dakikalar, günler içinde lezyonlar kaybolur…

Hepsini Oku

İLAÇ ALERJİSİ

stenmeyen (Ters) ilaç reaksiyonları (TİR) hayatı tehdit edebilen önemli bir sağlık sorunudur. TİR, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, “ilacın reçete edilen dozunda meydana gelen istenmeyen ve zararlı reaksiyonları” olarak tanımlanmıştır. Rawlins ve Thompson TİR’ larını farmakolojik olarak 2 büyük alt tipe ayırmıştır.

Hepsini Oku

ALERJİK RİNİT

Alerjik rinit (AR), burun içi dokuda hava kaynaklı alerjenlere (aeroalerjen) karşı gelişen iltihabi aşırı duyarlılık reaksiyonuna bağlı meydana gelen bulgulardan oluşur.

Hepsini Oku

ALERJİK KONTAKT

Alerjik kontakt dermatit (AKD), kişinin alerjen madde ile duyarlanmasını takiben aynı alerjen ile tekrar karşılaşması ile ortaya çıkar. İmmünolojik olarak T hücre aracılı (hücresel tipte) gecikmiş tipte bir aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Klinik tablo alerjene ve bireyin bağışıklık cevabına bağlı olarak değişse de genellikle kaşıntılı, egzama tarzında deri lezyonlarıyla seyreder ve lezyonlar temas bölgesinde ortaya çıkar.

Hepsini Oku

NAZAL POLİP

Nazal polipler, nazal mukozada iltihab ile karakterli burun boşluğuna doğru ilerleyen soluk renkli et yapıları şeklinde tanımlanabilir. Bir çok sebebi olabilir. Burun içi ile ilgili en yaygın anormallik ya da hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Yıllardır nazal poliplerle ilgili birçok araştırmaya rağmen burun içinde ortaya çıkan hastalıklarla ilgili en zor durumlardan biri olmayı devam ettirmektedir.

Hepsini Oku

ALERJİK HASTALIKLARDA BİYOLOJİK AJANLAR

Alerjik hastalıklar toplumda en sık görülen kronik hastalıklar arasında yer almaktadır. Tedavisi açısından güncel olarak uygulanan korunma yöntemleri, farmakoterapi, immünoterapi, cerrahi yöntemler dışında son dönemlerde daha etkin sonuçlar almak adına immünopatogeneze yönelik anti-sitokin ve biyolojik ajanlar kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle solunumsal alerjik hastalıkların en tehlikelisi olan alerjik astım açısından patogenezin re-modelingle sonlandığı ve kronik inflamatuvar değişikliklerin hastayı ve hekimi zorladığı sonuçları önlemek adına biyolojik tedaviler ön plana çıkmaktadır.

Hepsini Oku